Published On: Çar, Nis 23rd, 2014

“Avrasyacılık Bize Göre Değil” Yazısı Hakkında

Share This
Tags

star

Tarih : 22 Nisan 2014
Sayı   : 2014-088
Konu : “Avrasyacılık Bize Göre Değil” Yazısı Hakkında,

Star Gazetesi Yazı İşleri Müdürlüğüne,

20 Nisan 2014 Tarihinde köşe yazarınız Sn. Hakan Albayrak tarafından yazılan ‘Avrasyacılık Bize Göre Değil’ başlıklı köşe yazısına cevabımız ektedir.

Yazarın görüşlerinin elbette Abhazya’nın gerçeklikleri ve Abhazların kendi kaderleri hakkındaki kararlarına bir etkisi yoktur. Ama haksızlığa, adaletsizliğe tepki vermeye kodlu meşrebimiz ve Türkiyeli Abhazlar olarak giderek artan bir Gürcü baskısıyla karşı karşıya kalmamız nedeniyle sabır kotamızın epeyce dolması halkımızın yazıya infialine neden olmuştur.

Bu infial nedeniyle cevabi yazımızın da gazetenizde yayınlanmasını talep ediyoruz.

Saygılarımızla

Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi
Adına Başkan
Erdeşan Kobaş

————————————————————————————————————————

Sn. Albayrak,

“Rusya’nın bütün nefes borularına hakim olduğu Abhazya Cumhuriyeti”nin doğal vatandaşları olan Türkiyeli Abhazlar olarak kaderimizi tayin edip bizim için neyin daha iyi olacağına karar verdiğiniz yazınızı okuduk. Ancak yazınızın içinde ‘nefes borumuzu’ açmak için Türkiye’ye bir öneride bulunmadığınızı da fark ettik. Tarih boyu birçok haksızlıkla, saldırıyla karşılaştığımız doğrudur ancak

başlangıcı çok eskiye dayanmakla birlikte SSCB’nin dağılmasıyla zirveye çıkmış olan Gürcü vahşeti hafızamızda en taze olanıdır. O vahşet sırasında ‘Gürcüler Abhazlara yahut Osetlere fenalık yapmaya

kalktıklarında’ bunun önüne geçmeye çalışan hiçbir ülke yoktu. Gürcü saldırısından sonra Rusya’nın Abhazya’ya uyguladığı boğucu ambargoya karşı çıkan hiçbir ülke yoktu hatta tam tersine herkes

ambargo kervanına katılmıştı. En son 2008’de Gürcistan bir kez daha G. Osetya’ya saldırdığında bırakın ‘önüne geçmeyi’ arkasından iteleyip saldırıyı teşvik eden ülkeler vardı. Önüne geçmek şöyle dursun kimse Osetlere yarım ağızla da olsa bir başsağlığı dilemedi.

Adalet her zaman daha önemsediğimiz bir kavram olmasına rağmen dillerden düşmeyen uluslar arası hukuka göre bağımsızlık hakkına sahip olan Abhazya’nın yanında olan bugün kim var? Tarihi, vicdani,

kanuni bütün ölçütlerde bağımsızlığı hak etmiş Abhazya’nın bağımsızlığının niçin bazılarınca tanınmadığını sorgulamak yerine ‘nefes borunu kes’ demek dost bir zihnin, kalbin önerisi midir?

Savaş gibi ağır bir travmadan sonra yıllarca Rusya’nın ağır ambargosu altında yaşayan ve buna rağmen de bağımsızlığından vazgeçmeyen Abhazya bugün tek nefes borusundan soluklanıyorsa bu Abhazya’nın suçu mudur ki ona ceza niteliğinde bir öneri sunuyorsunuz?

Bölge hakkında, yaşananlar hakkında en ufak bir fikri olan herkes, Abhazya’nın asla ve kat’a egemenliğini Gürcistan’a devretmeyeceğini bilir. Bu şartlar altında Rus nüfuzuna karşı Abhazlara adeta acılarıyla, şehitleriyle alay edercesine fütursuzca bir öneride bulunmak mı yoksa var olan politikaları gözden geçirmek mi gerçekçidir? Yıllar boyu bunaltıcı Rus ambargosu altında yaşamış bir halkın şimdi Rusya Federasyonu tarafından tanınmayı reddetmesini, de jure bağımsızlığını terk edip Gürcistan içinde özerk bir bölgeye dönüşmesini istemenizi gerçekten akılcı mı buluyorsunuz? Rus

nüfuzunun artmasını endişe verici buluyorsanız bu artışı durdurmanın yolu ‘Kosova’da öyle söylerim, Abhazya’da böyle’, ‘Rusya Gürcistan’a asker yürütürse kıyameti koparırım ama Gürcistan G.Osetya’da

sığınakları bile bombalarken görmemezliğe gelirim’ değildir. Bunu durdurmanın yolu acilen Abhazya’yı tanımaktır. “Dünün CIA Kürtleri bile ABD’den bağımsız bir siyaset izleme iradesini ortaya

koyabiliyorsa ABD’nin dillere destan nüfuzunu aşarak kendini gerçekleştiren Türkiye’miz”in bugüne kadar kendisine hiçbir fayda sağlamayan ezberlerini bozarak bir an önce Abhazya’yı tanımasından

başka bir çözüme çözüm değil hayal denir. Daha önceleri ‘Rusya asla ambargoyu kaldırmaz, direnmeyin’, ‘Rusya ambargoyu gevşetti ama asla tanımaz, umutlanmayın’, ‘Sizler daha realistik düşünmelisiniz, Rusya Gürcistan’dan vazgeçemez” gibi bildiğinden çok emin olan, kendi realistliğinden en ufak kuşku duymayanların; ‘Bu beklentiler ve bunların üzerine inşa edilen politikalar yanlıştır” diye çırpınanlara kulak tıkayanların da Rusya’nın nüfuz artırımında payı vardır.

Abhazya da tıpkı Türkiye gibi “şövalye gibi öne çıkarak Rusya’nın karşısına dikilebilecek durumda değil” zaten iki ülke arasında bunu gerektirecek bir durum da yok. Abhazya Cumhuriyeti Rusya

Federasyonu da dahil olmak üzere kendisine uzatılan her elle tokalaşır. Türkiye Cumhuriyeti de Türkiyeli Abhazlar da dahil olmak üzere Abhazlara ve Abhazya’ya hasmane tutumunu bırakıp elini

uzatmayı denerse reddedilmediğini görecektir.

22.04.2014

Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi

İstanbul-TÜRKİYE

Gürcistan İşgal Saldırısı

Videos