Published On: Pts, Ağu 10th, 2009

“İnciten Kavram” Derya Sazak – Milliyet Gazetesi

Share This
Tags

derya_sazak

İnciten kavram
DERYA SAZAK

Milliyet’in Moskova mahreçli Abhazya ve Güney Osetya cumhuriyetlerine ‘ayrılıkçı ve isyancı’ nitelemesi yapan haberine Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi tepki gösterdi.

Kafkasya, eski Sovyetler Birliği’nden ayrılan cumhuriyetler içindeki ‘özerk’lik ve ‘bağımsızlık’ çatışmaları nedeniyle dünyanın sorunlu bölgelerinin başında geliyor. Türkiye de, Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan’la sınırları ve komşuluk ilişkileri nedeniyle hem güncel diplomasi hem de tarihi nedenlerle Kafkasya’daki gelişmelerden doğrudan etkileniyor. Abhaz, Oset ve Çerkez kökenli TC vatandaşlarının yoğunluğu medyanın ilgisini de bölge üzerinde yoğunlaştırıyor.
Geçen yılki Rusya-Gürcü Savaşı da Güney Osetya krizinin Kafkasları bir anda nasıl bir ateş çemberine iteceğinin göstergesi olmuştu.

Cenk Başlamış, Milliyet’in Moskova temsilcisi olarak, Sovyetler dağılmadan önce bu coğrafyadaki ulusların Rusya Federasyonu içindeki yerlerini ve bağımsızlık mücadelesini özel röportajlarla Türkiye kamuoyuna sunmuştu. Moskova’da çalışan en deneyimli gazetecilerden biri olarak Cenk Başlamış’ın birikimini Kuzey Kafkas kökenli okurlarımız bilir.

19 Temmuz 2009 tarihli Milliyet’te çıkan bir haberde geçen Abhazya ve Güney Osetya cumhuriyetleri için kullanılan, ‘isyancı-ayrılıkçı’ ifadesi, Moskova temsilcimiz Cenk Başlamış’ın da eleştirilmesine neden oldu.

Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi Başkanı İrfan Argun, eleştirilerini Milliyet Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin’e ve Cenk Başlamış’a iletti.

Abhazya ve Güney Osetya
Benzer haberlerdeki ‘etnik’ vurgulamaları, yol açtığı tartışmaları da dikkate alarak, bilgilendirici olması açısından Sayın Argun’un açıklamasını ve Moskova temsilcimiz Başlamış’ın yanıtlarını Okur Temsilcisi sayfasına alıyoruz.

“Abhazya ve Güney Osetya cumhuriyetlerinin herhangi bir meşruiyet sorunu yoktur.
Abhaz ve Osetler, yaşadıkları toprakların otokton halklarıdır. Adları Abhaz-ya ve Oset-ya olan bu ülkelerin, Abhazlara ve Osetlere ait olduğu tartışmasız bir biçimde açıkken, bu ülkeleri Gürcü ülkesi, Gürcü cumhuriyeti olarak ananlar ancak niyetlerinin kötülüğünü göstermektedirler.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ni oluşturan cumhuriyetlerin 25.12.1991 tarihinde birlikteliklerin son verilmesinden sonra Abhazya’nın, Gürcü asıllı Sovyet lider Stalin tarafından halkın iradesi dışında (1931) statüsü düşürüldüğü de dikkate alındığında bağımsızlık hakkı doğmuştur. Abhazya Temmuz 1992 tarihinde egemen, demokratik bir hukuk devleti olduğunu ilan etmiştir. Gürcistan 14 Ağustos 1992 tarihinde Abhazya’ya saldırarak bu savaşa neden olmuştur.

Abhazya bağımsız bir devlettir.

Abhazya ve Güney Osetya ile ilgili haberlerinizde ayrılıkçı, asi ve isyancı olduğu gibi suçlayıcı tavırları ve peşin hükümlülüğü anlamamız mümkün değildir.”

Cenk Başlamış’ın yanıtı
Moskova temsilcimiz Cenk Başlamış’ın yanıtı şöyle:
“Eleştiriye konu olan haberin Abhazya ve Güney Osetya ile doğrudan ilgisi yok. Haberde geçen ‘isyancı’ ifadesi sadece ‘tespit’ amacıyla kullanılmıştır. Suçlayıcı bir ifade yoktur. Söz konusu cumhuriyetler için ‘isyancı-ayrılıkçı’ ifadesi saygın uluslararası ajanslar tarafından da kullanılıyor.
Gürcü cumhuriyetleri ifadesine gelince… Birleşmiş Milletler (BM) Abhazya ve Güney Osetya’yı bağımsız devlet olarak tanımıyor. Şu anda iki cumhuriyet de fiilen bağımsızdır ama bu durum uluslararası hukuk tarafından onaylanmış değil. Bu nedenle ‘Gürcü cumhuriyetleri’ ifadesi de bir tespittir ve benim kişisel görüşümle ilgisi yoktur. Tarihi haksızlıklarla ilgili yazdıklarınızın bir bölümüne ben de katılıyorum ama bunlar tartışmalı konular. Sizin savunduğunuzun tam tersini savunanlar da var. Kafkas değil de Balkan kökenli olsaydınız, ‘Gürcü cumhuriyeti’ ifadesine aynı tepkiyi gösterecek miydiniz? Karabağ’a ‘Azeri cumhuriyeti’ denildiği zaman tepki gösteriyor musunuz? Ya da Çeçenistan’ın bağımsızlığının haklı olduğunu düşünüyor musunuz?”

OMBUDSMAN’IN GÖRÜŞÜ:
Olgulara yaklaşımda resmi söylemin dışında ‘dil ve hakikat’ arasında bağ kurmaya çalışan ve medyadaki ‘çift söylem’in üzerine giden Noam Chomsky olmuştur. Medyanın en zorlandığı alanlar, etnik çatışmalar, iç savaşlar, katliamlar, işgaller ve ülkeler arasındaki savaşlar olmaktadır. Bosna’dan Ruanda’ya, Çeçenistan’dan Irak’a, Afganistan’a, Kamboçya’ya kadar yakın tarihin sorunlu alanlarında kullanılan dil, taraflara göre farklılaşmaktadır. Soykırımdan, etnik temizliğe, terörist saldırıdan, ayrılıkçılığa, bağımsızlığa kadar pek çok kavram kullanılmaktadır.

Ülke isimleri arasındaki ‘tartışma’yı da bu bağlamda düşünebiliriz.
Devlet politikalarına göre ‘farklılıklar’ oluşabilmektedir.

Örneğin, Uygur Türklerine yönelik şiddet olayları Türkiye dahil Batı medyasında, ‘Çin’in Şincan Özerk Bölgesi’ diye gösterilmiş, ancak bu bölgenin gerçekte ‘Doğu Türkistan’ olduğu da dile getirilmiştir. Irak’ın kuzeyi, medyada genel olarak, ‘Kuzey Irak Bölgesel Kürt yönetimi’ diye tanımlanırken, özellikle dış basında ‘Irak Kürdistanı’ daha fazla kullanılmaktadır.
Dünya ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımakta; Türkiye ise AB üyesi Kıbrıs’a, ‘Güney Kıbrıs Rum yönetimi’ derken, ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ adını tercih etmektedir. Sonuçta dildeki ölçütün siyasetlerden çok gerçeği yansıtması esas olmalıdır.

Putin ve Rusya Federasyonu
Türkiye ile Rusya’nın, enerjide Türkiye’yi kilit ülke konumuna taşıyacak projelerde anlaşması Rusya’yla farklı projelere hazırlanan komşu ülkeyi rahatsız ederken Rusya’nın yazılımı da bazı okurlarımızı rahatsız etti. Bekir Sevdigönül adlı okurumuz şöyle diyor: “Milliyet, enerji zirvesini konu alan haberinde ‘Rusya Başbakanı Vladimir Putin…’ ifadesini kullanıyor. Bazı gazeteler ‘Rusya Başbakanı’ değil ‘Rusya Federasyonu Başbakanı’ ya da ‘Rusya Federasyonu Devlet Başkanı’ diyor. Putin ile ilgili hemen her haberde benzer karışıklık yaşanıyor. Doğrusu nedir bilmek istiyorum… Yok mu bu konuda bir uzman? Bir okuyucu olarak bu merakımızı giderirseniz sevinirim.”

Dış Haberler Servisi’nin verdiği bilgi şöyle:
“Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin 1991 yılında dağılmasının ardından kurulan ve gazetemizde ‘Rusya’ olarak nitelendirilen devletin resmi adı ‘Rusya Federasyonu’dur. Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler gibi birçok resmi kuruluş da internet sitelerinde bu ülkeden aynı anlama gelecek şekilde ‘Russian Federation’ olarak bahsederler. Bununla birlikte ‘Rusya’nın İngilizce karşılığı olan ‘Russia’ uygulamada çok daha fazla kullanılmaktadır ve ilk ifade gibi doğru kabul edilmektedir. Neredeyse tüm Anglo-Sakson basının ve uluslararası haber ajanslarının ‘Rusya Federasyonu’ yerine kullanmayı tercih ettiği ‘Rusya’ ibaresi, örneğin Beyaz Saray’ın da resmi duyurularında kullandığı bir ifadedir. Dolayısıyla her iki tabirin de doğru olduğu söylenebilir. Bununla birlikte Vladimir Putin’in ‘devlet başkanı’ olarak nitelendirilmesi yanlıştır. Devlet başkanlığı görevini 2008 yılına kadar sürdüren Putin, bu tarihten itibaren başbakan olarak görev yapmaktadır. Bugün Rusya (ya da Rusya Federasyonu) Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev’dir.

Gürcistan İşgal Saldırısı

Videos