Published On: Cum, Mar 7th, 2008

Abhazya Meclisi’nden tanınma çağrısı

Share This
Tags

bayraklar

Abhazya Parlamentosu – Millet Meclisi’nin
BM. Genel Sekreterine, Bağımsız Devletler Topluluğuna (BDT)
ve Diğer Devletlerin Parlamento Başkanlarına
Abhazya Cumhuriyeti Devleti’nin Bağımsızlığı’nın Tanınma Çağrısı
(Sukhum – 07 Mart 2008)

Abhazya Cumhuriyeti Devleti’nin tarihi 1500 yıl öncesine dayanmakta ve bütün dünya historiyografyasında ve etnografyasında kabul edilmektedir. Abhaz Halkının da aynı derecede Abhazya Cumhuriyeti Devleti’nin Bağımsızlığı’na hakkı olduğuna hiç bir hukukçunun ve siyaset bilimcinin şüphesi yoktur.

Ortaçağda Abhazya Cumhuriyeti Devleti, Kafkasya’nın politik ve ekonomik yaşantısında çok önemli rol oynadığını, 1864 yılında Kafkasya savaşının sonuçlanmasından sonra Abhaz Devleti tasfiye edilmiş ve Abhazya Rus imparatorluğunun bir kolonisi haline getirilmiştir.

Rus imparatorluğunun yıkılmasından sonra, 8 Kasım 1917’de Abhaz halkının tam yetkili temsilcileri tarafından Suhum’da gerçekleştirilen zirvede, Abhazya Anayasası ve Bildirisini kabul eden Abhazya Yüksek Kurulu tarafından Millet Meclisi seçildi, 11 Mayıs 1918 tarihinde ise Abhazya Cumhuriyeti Devleti yeniden kuruldu.

Haziran 1918’de Demokratik Gürcistan ordusu 26 Mayıs 1918’de ilan edildiği gibi Abhazya Cumhuriyeti Devleti’nin topraklarını işgal etti. Abhaz halkı silahlı saldırıya karşılık vererek 1921 yılında vatanı, Gürcü işgalinden kurtardı. Aynı yıl Kızıl Ordu Güney Kafkasya topraklarına girdi, 4 Mart tarihinde ise Abhazya da Sovyet Birliği kuruldu.

31 Mart 1921’de Sovyet Sosyalist Abhazya Cumhuriyeti (SSAC) kuruldu. 21 Mayıs 1921 tarihinde Gürcistan Sovyet Sosyalist Denetim Kurulu, Sovyet Sosyalist Abhazya Cumhuriyetinin bağımsızlığını tanıdı ve Sovyet Sosyalist Abhazya Cumhuriyeti Bildirisini kabul etti.

Sovyet Sosyalist Abhazya Cumhuriyeti (SSAC) egemen bir devlet olarak Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin (SSCB) bünyesine dahil edildi ve 1922 yılının Aralık ayında Abhazya Devlet Temsilcisi SSCB Anlaşmasını imzaladı.

Şubat 1922’den Şubat 1931’e kadar, SSAC eşit haklarla Sovyet Sosyalist Gürcistan Cumhuriyeti (SSGC) ile birleştirilerek verilen “Anlaşmalı Sovyet Sosyalist Abhazya Cumhuriyeti” sıfatını korudu. Bilindiği üzere SSCB statü sistemine göre, halklar mevkiilerine göre (‘özerk’ ‘birleşmiş’ vb.) ve birbirlerinin egemenliği altında hiyerarşik bir sistemle yaşıyorlardı. Tanınmış hukukçu A. Saharov’un sözleri ile Abhazya 1931 yılında halkının isteği dışında yapmacık ‘küçük imparatorluk’ SSGC’ne dahil edildi.

SSGC’nde Abhazya’nın haklarının ihlal edilmesi, özerk devlet statüsünün verilmemesi, Abhaz halkının direnmesine ve halk ayaklanmasına sebebiyet verdi. Abhaz halkının direnişinin silahlı çatışmalara dönmeye başlamasından sonra ayaklanma bastırıldı ve liderleri tutuklandı.

Bu olayların ardından, Abhazya’nın yakın tarihindeki en karanlık dönem yaşanmaya başlandı. Abhazya’nın politik ve entellektüel kesitini yok etmek için terörizm ve tutuklamalar baş göstermeye başladı. Abhazları Gürcüleştirme sürecinde, Abhazya Gürcistan’ın tarihi bir parçası Abhaz halkı ise Gürcü halkının etnik bir grubu olarak gösterildi, Abhaz okulları kapatıldı, okullarda eğitim Gürcü dili ile verilmeye başlandı, bölgelerin Abhazca olan isimleri Gürcüce ile değiştirildi vb.

Ciddi bir asimilasyon ve göç politikası yürütülmeye başlandı. 1937 yılından 1953 yılına kadar Gürcistan’dan Abhazya’ya 80 binden fazla Gürcü göçetti. Bu da Abhazya’nın etnik nüfus haritasını kökünden değiştirdi.

Abhaz halkı hiç bir zaman bu ezilen konumunu benimsemedi ve Sovyet dönemi boyunca bu totaliter rejime karşı, hakkı olan özgür yaşamın savaşını verdi. Bu çabalar kominist totaliter rejimde eşi görülmemiş şartlarda, toplu gösterilerle, mitinglerle, grevlerle vb. SSCB’nin yıkılmasına kadar sürdü. 1991 yılında Gürcistan Yüksek Kurulu, 1918-1921 yıllarında ilan edilen, Abhazya ile hiç bir hukuki ilişkisi bulunmayan, Demokratik Gürcü Devleti ‘Kararını’ onadı. Bu tarihten itibaren SSGC hukuken yıkıldı. Dolayısı ile, Abhazya Cumhuriyeti ile Sovyetler zamanında Sovyet kanunları ile kurulan hukuki ilişkileri sona erdi. Bu şekilde eski SSGC sınırlarında aralarında hukuki hiçbir bağ olmayan iki ülke oluştu. Birleşmiş Milletler (BM)’in Gürcistan toprak bütünlüğünü desteklemesinin, Gürcistan’ın Sovyetler Birliğinden çıkmış olmasından dolayı, hiç bir hukuki dayanağı kalmadı. 1992 yılında, Gürcistan Abhazya’ya karşı savaş açtı. Abhaz halkı vatanlarını korumak için bu kanlı savaşta silahlarını ellerine aldı. Abhaz halkı zaferle bağımsızlığını ve hakkı olan özgür yaşamı kazandı.

12 Ekim 1999’da, Abhazya tarihinin en kritik dönemlerinden birinde, halkın büyük çoğunluğunun katıldığı bir referandum düzenleyerek “Abhazya Devleti’nin Bağımsızlığı” kararı’nı oyladı ve kabul etti. Ülkenin geleceği ile ilgili kararları kendi başına alması, gerçekten bağımsız bir devlet olma yolunda ilerlediğini gösterdi.

Abhazya Cumhuriyeti tam 15 yıldır bağımsız bir devlet olmayı başarmıştır. Abhazya devletinin bağımsızlığının oluşturulması ve devlet hukuku, uluslararası hukuka uygun olarak düzenlenmiştir.

Abhazya, 15 yıllık bağımsızlığında, genel demokrasi kurallarına bağlı, insan hakları ve özgürlüklerine saygılı, demokratik ülkelerle işbirliği ve dostluk kurabilen bir ülke olma çabası göstermiştir. Savaş sonrası dönemde uluslararası topluluk tarafından Abhazya’ya yapılan emsalsiz baskılara, soyutlama ve ambargoya rağmen tanınma sürecinde, bağımsız olarak bütün zorlukları aşarak ayakta kalmayı başarmıştır. Abhazya Cumhuriyeti demokratik bağımsız bir hukuk devletidir. Abhazya Cumhuriyeti gerçekten de demokrasi standartlarına uygun bir şekilde etkili hukuk sistemine, demokrasi kurumlarına, uluslararası hukuka, gelişmiş sivil toplum hareketlerine, özgür basına, yasal muhalefete vb. sahiptir. Abhazya ekonomisi tek başına işlemekte ve gelişmektedir.

Ancak, uluslararası yasal varlığın ve uluslararası tanınmanın eksikliği, Abhazya Cumhuriyeti’nin kararlı gelişiminde sıradışı zorluklar yaratmakta ve halkın güvenliğini tehdit etmektedir. BM, hiç bir zaman varolmayan ve yasadışı olan Gürcistan’ın toprak bütünlüğüne destek vererek, kasıtsızda olsa Gürcistan’ın Abhazya’ya saldırgan yaklaşımını teşvik etmektedir.

Bugün bölgedeki barışı ve güvenliği tehdit eden Gürcistan’ın işgal teşebbüslerinin tırmanma noktasına gelmesine sebep olmaktadır.

Abhazya Cumhuriyeti Parlamentosu, bağımsız demokratik Abhazya Devleti’nin kurulmasının, uluslararası alanda tanınmasının kaçınılmaz olduğunu vurguluyor. Abhazya Devleti’nin bağımsızlığına kavuşması Abhaz halkının sosyo-ekonomik ve kültürel gelişimi için tarihsel bir ön koşuldur.

Abhaz halkının gelişebilmesi, gereksinimlerini en yüksek seviyede karşılayabilmesinin ve halkın stratejik güvenliğinin sağlanabilmesinin yolunun sadece bağımsızlıktan geçtiğini düşünmektedir.

Bügün Abhazya’nın büyük bedeller ödeyerek elde ettiği bağımsızlığı, egemenliği elinden almaya çalışacak herhangi bir politik eğilim, etrafındaki ülkeleride içine çekecek bölgesel bir silahlı çatışma doğurabilir.

Bugün için, dünyanın bir çok ülkesi tarafından Kosova’nın tanınması geopolitik durumu ciddi şekilde değiştirmekte, bütün hukuki kararlara evrensel bir karakter kazandırmaktadır.
Özgürlük hakkı herkes içindir ve eşit derecededir.

Abhazya Devleti’nin kurulmasının, uluslararası şartlara uygun olarak geliştiğini göz önünde
bulundurarak;

* Halkın kendi seçimini yapma hakkı temeline dayanarak;
* Tarihi gerçeklere dayanarak, Abhazya devletinin oluşması, gelişmesi ve Abhazya Cumhuriyeti
Devleti’nin politik ve hukuki var olma temellerine dayanarak;
* Abhazya Cumhuriyeti Devleti’nin uluslararası alanda tanınmasının, Kafkasya da barışı ve istikrarı
sağlayacağını idrak ederek

Abhazya Cumhuriyeti Parlamentosu – Millet Meclisi olarak, BM Genel Sekreterine, BDT ve diğer ülkelerin parlamentolarına Abhazya Cumhuriyeti Devleti’nin Bağımsızlığı’nın tanınması, ve uluslararası ilişkilerin kurulması talebinde bulunuyoruz.

Abhazya Cumhuriyeti Parlamentosu-Millet Meclisi

(Sukhum – 07 Mart 2008)

 

Gürcistan İşgal Saldırısı

Videos