Published On: Cum, Tem 24th, 2009

Gazeteci Cenk BAŞLAMIŞ’ın Milliyet gazetesindeki yazı hk.

Share This
Tags

cenk

Tarih : 24 Temmuz 2009
Sayı : 2009/080
Konu : Gazeteci Cenk BAŞLAMIŞ’ın 19 Temmuz 2009 tarihli Milliyet gazetesindeki yazı hk.

Milliyet Gazetesindeki yazıyı okumak için tıklayınız…

Cenk Başlamış’ın yazısı ile ilgili Derya Sazak’ın yazdığı yazı için tıklayınız…

Sn. Cenk BAŞLAMIŞ
KİMİN MEŞREBİNE GÖRE HABERCİLİK YAPIYORSUNUZ…?

19 Temmuz 2009 tarihli Milliyet gazetesindeki Moskova mahreçli haber yazınızı, buna duyarlı yaklaşık 7 milyon Abhaz, Oset ve Kuzey Kafkas kökenli T.C. vatandaşı olarak esefle okuduk.

* Bölgeyi yakından takip etmemiz nedeniyle bu haberinizin Gürcü yanlısı ilk haberiniz olmadığının da farkındayız.
* Salt habere derinlik kazandırma uğruna bizleri incitmekle kalmadınız, kamuoyunu da yanlış bilgilendirdiniz.
* Sizin konumunuzda olan bir gazetecinin daha çaplı, daha birikimli, tarafsız, objektif olarak bulunduğu coğrafyanın karmaşık kültürel, ekonomik, politik, ulusal ve tarihi gerçekleri konusunda daha donanımlı olması gerekirdi.

2008 yılında Rusya Federasyonu ve Nikaragua Cumhuriyeti tarafından tanınan, bugün uluslar arası kurumlarca da muhatap alınan Abhazya ve Güney Osetya Cumhuriyetleri’ne ayrılıkçı, isyancı ve asi demek haddinizi aşar.
Bu cumhuriyetlerin herhangi bir meşruiyet sorunu da yoktur. Sorun; dünyayı kendi egemenliklerinde gören, dünyanın gerektiği gibi değil kendi istedikleri gibi dönmesini isteyen zihinlerdedir.

Abhaz ve Osetler, yaşadıkları toprakların otokton halklarıdır. Tarih ve kültür olarak da 5 bin yılı aşkın o coğrafyada varlıklarını sürdürmektedirler. Adları ABHAZ-YA ve OSET-YA olan bu ülkelerin, Abhazlara ve Osetlere ait olduğu tartışmasız bir biçimde açıkken, bu ülkeleri Gürcü ülkesi, Gürcü Cumhuriyeti olarak ananlar ancak niyetlerinin kötülüğünü göstermektedirler.

Sn. Başlamış, şunu bilmenizde yarar var: Sovyetler Birliği Konseyi (Supreme Soviet), 3 Nisan 1991 tarihinde, Sovyetler Birliği’nden ayrılacak Birlik Cumhuriyetleri’nin, “Ayrılma Sorunlarının Düzenlenmesi” hakkında bir kanunu kabul etmiştir. Bu kanuna göre birliğe üye cumhuriyetler, Sovyetler Birliği’nden ayrılmaya karar verdikleri takdirde; Otonom Cumhuriyet olma, Sovyetler Birliği içinde kalma ya da kendi hukuki statülerini belirleme ve kendi kendilerini yönetme hakkı tercihlerine sahiptir.

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğini oluşturan cumhuriyetlerin 25.12.1991 tarihinde birlikteliklerine son verilmesinden sonra birliğe üye diğer devletler gibi Abhazya Cumhuriyeti de [Sovyetler Birliği oluşturulurken ki dönemde (1921) bağımsız bir devlet olarak birliğe üye olan Abhazya’nın, Gürcü asıllı Sovyet lider J. Stalin tarafından halkın iradesi ve istemi dışında (1931) statüsü düşürülmüştür. Bu nedenle Sovyetler Birliği’ne son verildiğinde de bağımsızlık hakkı doğmuştur.], devletin kanuni belgeleri, antlaşmaları ve çeşitli gerekçeler, uluslar arası hukukun Halkların Kendi Kendini Yönetme” hakkı da göz önünde bulundurularak 23 Temmuz 1992 tarihinde egemen, demokratik, bir hukuk devleti olduğunu ilan etmiştir.

Abhazya’nın ilan ettiği bu Egemenliği kabul etmeyen Gürcistan, 14 Ağustos 1992 tarihinde Abhazya’ya saldırarak bir savaşa neden olmuştur. Yaşanan bu savaş ve Abhaz Halkının var olma direnişi Abhazya’nın lehine sonuçlanmış ve bağımsızlığını bir kez daha perçinlemiştir. Abhazya; 1992 yılından beri demokratik ve uluslararası standartlara göre yapılan seçimlerle belirlenen parlamento ve devlet başkanlığı, hükümeti, yargı organları, özgür basın, sivil toplum örgütleri ve ifade özgürlüğü gibi temel hak ve özgürlüklerin olduğu bağımsız bir devlettir.

Gürcistan’ın talebiyle, hiçbir nedeni olmadan Bağımsız Devletler Topluluğu tarafından 1996 yılında Abhazya’ya haksız uygulanan ambargo ve dolayısıyla insan hakları ihlalinin en sadık uygulayıcıları da ne yazık ki savunduğunuz batı zihniyeti (ABD, AB ve TC.) olmuştur.

Savaş sonrası olumsuz koşullar ve uygulanan insanlık dışı ambargo da Abhaz halkını yıldırmamış, 03 Ekim 1999 tarihinde yapılan referandumla ve Abhaz halkının % 97,7’si Abhazya’nın bağımsız, demokratik ve hukuki bir devlet olması yönünde oy kullanmıştır.

Sn. Başlamış, Abhazya ve Güney Osetya ile ilgili haberinizde ayrılıkçı, asi ve isyancı olduğu gibi suçlayıcı tavırlarınızı ve peşin hükümlülüğünüzü anlamamız mümkün değil.

Geçmiş tarihlerde de provokatif bir anlayışla, yine aynı gazetenizde, manşet olarak attırdığınız haberleri de henüz unutmuş değiliz. Bu vesile ile bu hususu, size de bir defa daha hatırlatmak isteriz.

Bulunduğunuz şehir Moskova’da çok sayıda Abhaz’ın yanı sıra Oset ve Kuzey Kafkasyalı insan yaşamaktadır. Dünyanın pek çok yerine dağıtılmış bir halk olarak birbirimizle sürekli iletişim içinde ve çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.

Haberlerinizi doğru bilgi, belge ve araştırmaya dayalı olarak yapmak gibi bir amacınız olursa, Moskova’daki soydaşlarımız sizin herhangi bir zahmetinize gerek kalmadan doğru bilgi ve belgelere ulaşmanızı sağlayacaklardır.

Gazeteci kimliğiniz objektif olmanızı, ’’insan’’ kimliğiniz Abhaz ve Osetlerin henüz çok taze acısına saygılı olmayı gerektirmektedir. Bu gereklilikler, haberlerinizin halkımızda yarattığı gerginlik açısından da önem arz etmektedir.

Saygılarımızla
Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi
Adına

Başkan

İrfan ARGUN

Gürcistan İşgal Saldırısı

Videos